30 Ekim 2013 Çarşamba

Cennet Elması -Trabzon Hurması


 En çok bilinen iki adı  başlık yaptım ;başka adları varsa da ben bilmiyorum.Ege'de "Cennet Elması "dır yaygın adı. Sonbaharın nadide tatlarından ;olgunlaşmadan  ağacından toplanır uzun süre açık havada olgunlaşması beklenir. Yemek için biraz sabırlı olmak gerekiyor.Olgunlaşmadan yemeğe kalkarsak pişman eder dilimizi ,kamaşır denir ya öyle büzüşür dil ve ağız. ,tadı da anlaşılmaz..Foğraftakiler ham halidir ,rengi açık sarı ,olgunlaştıkca ateş sarı renge bürünür ,yumuşacık olur ,kabuğu inceciktir .Yemesi en zor meyvelerdendir ;jöle gibi akışkandır elleri yapış yapı yapar bir tabağa alınan meyve kaşık yardımı ile kabuğundan ayrıştırılır öyle yenir...


 Son  üç beş yıl içinde yaşadığım ilçeye yakın  bir ilçede ( Denizli ,Babadağ) yaşayan yaşlı bir bey cenet elmasının kolay yenilir kılmak için bir icat da çıkarmış ;kurutulmuş cennet elması ..Böylelelikle üç beş yıldır mevsim geldi mi balkonlardan sallanır bu meyveler...





  Çevremde eylül ortalarında henüz yeşil renkte elmalar soyuldu kurutuldu ama ben ekim ayını ikinci yarısında yapabildim .Bu fotografta görülenler onbeşgün önce soyup kurutuklarım ve bugün kurumaya hazırladıklarım birarada.


 Yarı güneşli yarı gölgeli balkonda bu halde kurudular ,kurutmanın özelliği kabuklarının sıyulu saplarında iplere dizilip asılmalarıdır.Sonra kuruyan meyveleri saplarını kesip cam kavanozlara yerleştireceğim ,hava almasınlar diye ağızlarnı sıkıca kapatacağım.İstenildiğinde çıkartılıp afiyetle konuklarıma ikram edeceğim ,hurma tadına yakın harika  tatdaki cennet elmalarını...


Yaşadığınız bölgelerde çarşı ,pazarlarda görürseniz  hemen deneyebilirsiniz  ,kısa süre sonra hem olgunlaşacaklarından hem de kış bastıracağından kurutmak için güneş bulunmayacak.Fırında da kurutulduğunu marketlerde gördüm ama böyle bütün değildi ,küçük dilimlenmiş halde idi.

Sevgi ile afiyet ile...

21 Ekim 2013 Pazartesi

EKİMDE BALKON BAHÇEM


Geçen yılın maydanozları tohum oldu döküldü yeni ,taze maydanozlar doğdu...

 Kırmızı pancar fideleri ;yumrusu pek olamaz ama yaprakları salata için çok nefis oluyor.


Su teresi ve roka ;her sabah üçbeş yaprak yemek harika oluyor.


Kıvırcık marul ;geçen yıl tohumlarını saklamıştım eylül ayında ektim ,hızla büyümekteler.

19 Ekim 2013 Cumartesi

SONBAHARDA GELENEKSEL TATLAR


 Turşuluk biberleri topladığım bahçe.

 Tarhana Ege usülü ,bol kırmızı biber ve domatesli...

Turşular
 Erik konserveleri
 Kabak ve tatlısı

 Fidesini kendimin yetiştirdiği cevizler ;on yıl sonra boy atıp ürün verdiler.Ne büyük mutluluk benim için...
Ayva ve narlar dede ,nine bahçelerinden...
Ayva tatlısı  ;üzüm şırasından yaptım (şıra: üzümün pekmez olmadan sıvı kaynatılmış hali)
Sonbaharda ancak bulabildiğim yerli çekirdekli eski tat karpuz.
Ve son yaz meyveleri...
 Son yaz şeftalileri ;reçel ve konserve oldu ,kış şeftalisiz geçmiyecek...


 Ev makarnası ,başka bir adı erişte .Amatör bile denemiyecek beceri ile açtım ve kestim...

 Az da olsa ,zahmetli de olsa eski dede ,nine bahçelerindeki üzümlerden pekmez ;fesligan kokulu

 Kestaneler de toplandı ..

16 Ekim 2013 Çarşamba

CEVİZ AĞACIM




Yedi sekiz yıl önce  Bir dostum iri mi iri cevizleri hediye diye getirmişti bize.  İmrendim hem iriliklrine hem de avuç içinde çabucak kırılıvermelerine ... Üretmek coğatmak istedim ;saksılarda çicek yetişirde ceviz fidesi yetişmez mi ,yetişir elbet dedim ve beş tane cevizi saksılara gömdüm .Hepsi de çıktı güzel fideler oldular .Üç tanesi asıl yerlerine yerleştikten sonra kimi kaza kimi vade yetmedi öldüler..İkisi yaşıyor ;biri tohumun geldiği yerin iklimine yakın olduğundan meyve veriyor iki yıldır..Diğeri apartmanların arasında arka bahçemizde olduğudan belki meyve vermedi henüz.Bir garip mutluluk; bir ağacı kendi ellerinle çekirdekten ekip, büyüdüğünü görmek ,meyvesini dokunmak ,koklamak  ve yiyebilmek...



İlk meyveler ;bir tanesini kırıp yiyemedim henüz  ,seyretmesi çok güzel...





"Toroslar da genel kanıdır "Ceviz ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, adamı erken öldürür denir". 
Mut' ta da çok kullanılır bu söz, bu yüzden de ceviz gölgesinde oturmak makbul değildir...
Peki bunun neden söylenildiğini hiç düşündünüz mü?
Ceviz ağacı sülfür gazı salgılar. Havadaki diğer gazlardan daha ağır olduğu için dibe çöker ve cevizin altında oturanı sersemletir. İşte toroslara has bu söz oradan geliyor. Halkta yanlış bir kanaat olarak yerleşmiş, zararı yok aslında. Üstelik sülfür gazının ozon tabakasını tamir etme özelliği var. Sırf bu sebepten dolayı dünyadaki ceviz ağacının sayısının artırılması gerekiyormuş."


 Bu bilgileri internette ilgi bir siteden aldım ;annemin ceviz dikme hikayesini anımsadım..Annem de gençliğinde iki ceviz ağacı yetiştirdiğinde anneme yakınları "neden diktin ölürsün "demişler.Yanlış bir inanışa göre ceviz diken erken ölür bilinirmiş.Belki de  o günlerde şimdi olduğu gibi altında oturan ,uyuyan ağacın yaydığı gazdan zehirlenir anlamında kullanılmış olduğunu bir kez daha öğrenmiş oldum.

Ceviz dikenlerimiz çok olsun ;her yönü ile muhteşem uzun ömürlü ağaçlarımız olsun.Bir kaç cevizi şimdi hemen saksılarımıza gömelim arada sırada su verelim hepsi bu kadar...Sevgi ile.